Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik”, özellikle serbest diyetisyenleri hedef alan düzenlemeleriyle gündemde.

Yeni Yönetmelik Neyi Değiştiriyor?

Görünüşte hizmet standartlarını yükseltmeyi amaçlayan yönetmelik, gerçekte sahada etik ve bilimsel şekilde çalışan profesyonelleri zor durumda bırakıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte:

Sahayı Tanımayan Mevzuat, Uygulanamaz Kurallar

Mevcut diyetisyen ofislerinin büyük kısmı, yönetmelikte istenen ölçü ve altyapı şartlarını karşılamıyor. Oda büyüklüğü, tuvalet mesafesi gibi detaylara dayalı kurallar, fiiliyatta uygulanamaz ve denetim baskısına açık bir ortam yaratıyor.

Haklı Tepki: “Kazanılmış Haklarımız Gasp Ediliyor”

Yıllardır faaliyette olan ofisler için yeniden ruhsat alma zorunluluğu, geriye dönük yaptırımıyla anayasal güvence altındaki kazanılmış hakları tehdit ediyor. Diyetisyenler bu durumu, “mevzuat eliyle cezalandırılmak” olarak nitelendiriyor.

Ortak Ofisler Zor Durumda

Aynı mekânı paylaşan diyetisyenlerin her biri için ayrı ruhsat talep edilmesi, dayanışmayı baltalıyor ve mali yük oluşturuyor. Disiplinlerarası çalışmayı desteklemek yerine, meslektaşlar birbirinden koparılıyor.

Multidisipliner Ekipler Tehlikede

Beslenme tedavisi, psikoloji ve fizik tedavi gibi alanlarla iç içe yürütülürken; yeni kurallar bu iş birliklerinin önünü tıkıyor. Tek branşlı, kopuk hizmet modeline zemin hazırlanıyor.

Online Danışmanlık Görmezden Gelindi

Pandemide etkinliği kanıtlanan uzaktan diyet danışmanlığı hakkında yönetmelikte hiçbir tanım yer almıyor. Bu, yurtdışındaki danışanlardan hastalığı nedeniyle evinden çıkamayan bireylere kadar birçok kişinin hizmete erişimini engelliyor.

Hekim Zorunluluğu: Hizmete Engel, İş Yüküne Yük

Artık her danışan için hekime başvuru zorunlu hale geldi. Bu sadece diyetisyenlerin değil, aile hekimlerinin iş yükünü de artıracak bir uygulama. Oysa sağlıklı bireyin bile yaşam tarzı için desteğe ihtiyacı olabilir.

Sahte Uzmanlar Serbest, Gerçek Profesyoneller Baskı Altında

Belki de en çarpıcı çelişki burada: Etik çalışan, üniversite mezunu diyetisyen denetime boğulurken; sosyal medyada “uzman” unvanıyla danışmanlık yapan kişiler sistemin tamamen dışında kalıyor.

Bu Sadece Mesleki Değil, Toplumsal Bir Mücadele

Diyetisyenler yalnızca mesleklerini değil, toplumun sağlıklı yaşama hakkını da savunuyor. Sağlık alanında getirilen her kısıtlama, sahtecilere alan açıyor. Etik uygulamaları engellemek halk sağlığından çalmak demektir.

Çağrımız Net: Bilimsel, Katılımcı ve Adil Bir Düzenleme

Serbest çalışan sağlık profesyonellerinin sesi olarak taleplerimiz şunlardır:

  • Kazanılmış haklara saygı gösterilmeli

  • Online danışmanlık tanımlanmalı

  • Disiplinlerarası çalışma desteklenmeli

  • Fiziki koşullarda gerçekçi kriterler getirilmeli

  • Cihaz kullanımı açıkça düzenlenmeli

  • Hekim sevk zorunluluğu kaldırılmalı

  • Ruhsatlandırma süreci sade, ekonomik ve hakkaniyetli olmalı

Bugün susarsak, yarın sahte sağlıkçılar daha da güçlenir. O yüzden sesimizi duyuruyoruz:
Mesleğimizi değil, sağlığı savunuyoruz.