Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu kentlerde yaralar sarılmaya devam ediliyor. Afetin olduğu ilk günden itibaren Türkiyenin dört bir yanından deprem bölgelerine gelen 112 ve UMKE kadın ambulans şoförleri, depremzedelere yardım etmek için gece gündüz çalışıyor.

Hatayda görev yapan ve binlerce yaralı depremzedeyi acil olarak hastanelere yetiştiren kadın ambulans şoförleri, şartlar ne kadar zor olursa olsun, afet bölgelerinde yaralar tam olarak sarılıncaya dek çalışacaklarını söyledi.

BU İNSANLAR HİÇBİR ZAMAN UNUTULMAMALI

Depremin ilk gününden itibaren sahaya çıktıklarını söyleyen İzmir İl Sağlık Müdürlüğü personeli 112 ambulans şoförü Hediye Melis Kanat, Daha önce İzmir depremini yaşamıştım. Bu acıyı biliyorum. Burada sokaklarda enkaz çok fazla olduğu için vakaya yetişmek güçtü.

Navigasyonlar işlevsiz kalmıştı. Elimizden geleni yapıp güvenliği de elden bırakmadan çalıştık. Bölgeyi tarayıp çöken yoları tespit ettik. Ambulans çalışanları olarak yüzlerce hastanın naklini sağladık. Yeri geldi dinlenmek yerine yardım dağıtımına katıldık. Tek temennim, buraya gelen yardımların devam etmesi, bu insanların hiçbir zaman unutulmamasıdır dedi.

Cinsel İstismardan Tutuklanan Doktora Tahliye, Genç Kıza İftira Soruşturması Cinsel İstismardan Tutuklanan Doktora Tahliye, Genç Kıza İftira Soruşturması

ANNE KİMLİĞİMİ BİR KENARA BIRAKIP GELDİM

Depremin ilk günü Edirneden Hataya geldiğini söyleyen UMKE personeli Pınar Gün ise hemşire olduğunu ama aynı zamanda deprem bölgesinde ambulans şoförlüğü yaptığını söyledi. 16 yaşındaki kızını Edirnede bırakıp, ilk günden itibaren deprem bölgesinde çalıştığını anlatan Gün, “Tabii oldukça zor fakat anne kimliğimi bir kenara bırakıp yardıma geldim. Van depremini yaşayan biriyim. Dirayetli bir şekilde çalışıyoruz. Yeri geliyor enkazın içindeyiz. Bir insanı canlı kurtarmak her zorluğa değiyor. Ülkemiz, evlatlarımız için çalışıyoruz” diye konuştu.

Antalya 112 Acil Servis’te ambulans şoförü Arzu Telli ise “Depremin ilk olduğu saatten itibaren toparlanıp çıkış yaptık. Geldiğimizde Hatayın yerle bir olduğunu gördük. Buradaki arkadaşlarımız da canla başla yardım etmeye başlamışlardı. Hemen enkaza koştuk. Burada bir sahra hastanesi kurup yaralılara müdahale etmeye başladık.

Enkaz arasında yollar kapalı, elektrik yok. Işıklar kapalı. Çok zorlu süreçlerden geçtik enkazın arasında. Çaresiz kaldığımız anlar oldu. 11 yıllık ambulans şoförü olmama rağmen bayağı zorlandım. En büyük korkumuz, bir yerlere yetişememekti. Ulaşmamız gereken bir sürü yaralı vardı ama cesaretimizi toplayan bir şey vardı. Buraya bir amaç için geldik. Yardım etme amacımız, bizi ayakta tuttu. Ailemi geride bıraktım ama yıllardır bu duruma alışkınlar” dedi.

Editör: Ertuğrul Gülmez