Türkiye’de bir hekimin geliri, OECD ortalamalarıyla kıyaslandığında geride kalırken; ülkedeki sağlık harcamaları ve 1000 kişiye düşen doktor sayısı gibi göstergeler de sistemik bir tablo ortaya koyuyor.
Rapora göre, OECD ülkeleri 2024 yılında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) üşabetinde ortalama yüzde 9,3’lük bir payı sağlığa harcarken, Türkiye yalnızca yaklaşık yüzde 4,7 ile bu bağlamda en düşük seviyede yer aldı.
1000 kişiye düşen doktor sayısında OECD ortalaması 3,9 iken, Türkiye’de bu rakam 2,4 olarak belirlendi. Aynı şekilde, hemşire sayısında Türkiye 2,9 ile ortalama 9,2’nin çok gerisinde.
Raporda ayrıca, Türkiye’de birçok uzmanlık alanında hekim maaşlarının OECD ortalamasının altında olduğu ifade ediliyor yani hekim gelirleri uluslararası ölçekte düşük konumda.
Bu veriler ışığında şunlar öne çıkıyor:
-
Sağlık hizmetlerinin kapsamı, kalitesi ve sürdürülebilirliği açısından maaş seviyeleri önemli bir gösterge. Hekim ve sağlık personeli maaşlarının düşük olması, sistemde işgücü motivasyonu, nitelikli personel çekimi ve imalat/ındustrial sağlık hizmeti sunumu gibi temel alanları etkileyebilir.
-
1000 kişiye düşen doktor ve hemşire sayısının düşük olması, personel yoğunluğu, hizmet erişimi ve iş yükü gibi parametrelerde sıkıntılar yaratabilir. Bu da hekimin maaşı ne olursa olsun çalışma koşullarını zorlaştırabilir.
-
Türkiye’nin sağlık harcamalarının GSYİH’ya oranının OECD ortalamasının çok altında olması, mali kaynakların yetersiz kaldığını göstermekte. Sağlığa ayrılan payın düşük olması, maaşların düşük kalmasını açıklayan yapısal bir neden olabilir.
-
Bu tablo, özellikle uzman hekim maaşları, özelleştirme ve kamuda ücret dengeleri, nöbet/ek ödeme sistemleri gibi konularda Sağlık personeli açısından bir uyarıcı işlev taşımakta.
-
Türkiye’de hekim maaşları ve genel sağlık personeli ücretleri, uluslararası karşılaştırmalarda geride kaldığını gösteriyor. Bu durum; kaliteli sağlık hizmeti sunumu, nitelikli sağlık çalışanı istihdamı ve sistemin sürdürülebilirliği bakımından önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
-
Sağlık çalışanlarının ücret politikasının, ek‐ödeme sistemlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sağlık sektörünün genel performansı için kritik.
-
Ayrıca devletin sağlık harcamaları içindeki payını artırması, personel sayısının ve ücret düzeyinin yükseltilmesi yönünde adımlar atılması gerektiğine dair kanıt sunuyor.
-
Hekim ve sağlık personeli açısından bakıldığında, ücretlerin yalnızca gelir düzeyi olarak değil sistem içi motivasyon, uyanıklık, mesleki sürdürülebilirlik açısından da yeniden değerlendirilmesi gerekebilir.




