Hemşirelik mesleğine 2010 yılında adım atan 2 çocuk annesi 39 yaşındaki Özmen, 2018 yılında Kayseri Devlet Hastanesi bünyesinde hayata geçirilen Palyatif Bakım Merkezi'nin kurucu ekibinde yer alarak merkezin sorumlu hemşiresi olarak görevlendirildi.

Özmen, 2020'de evinin bahçesinde yanan sobadan sıçrayan bir cismin sağ gözünün retinasında kesi oluşturması sonucu gözünde yüzde 90 görme kaybı yaşadı.

Tedavi sürecini tamamlayarak 6 ay sonra çok sevdiği mesleğine dönen Özmen, hastalara en zor döneminde desteğini sürdürüyor.

"Hayatıma şu an lens veya gözlükle devam edebiliyorum"

Özmen, 5 yıl önce yaşadığı kazada, bir anda her yerin rengarenk olduğunu söyledi.

Gözüne değen cismin ne olduğunu bilmediğini ifade eden Özmen, şunları kaydetti:

Jandarma Personelinin 'Heimlich' Manevrası, Küçük Çocuğu Kurtardı Jandarma Personelinin 'Heimlich' Manevrası, Küçük Çocuğu Kurtardı

"Büyük bir acı ve ağrı hissettim. Öldüm sandım. Nefes aldım ve baktım herkes var. Ben yaşıyorum ama o ağrıyı tarif edemem. O yüzden benim ağrıya karşı hastalarda da toleransım çok düşüktür. Hasta ağrı duyuyorsa benim için yardıma ihtiyacı var demektir. O kesi ve ağrıyla birlikte gözüm akmaya başladı. Ben bir anda görsel alanımı görmedim. Gözümü kapattığımda her yer ışıl ışıldı. Beyazdı ve hiçbir şeyi görmüyordum. Bir operasyon geçirdim. Güzel bir şekilde dikildi ama görme alanım etkilendi. İlerisi için farklı şeyler düşünülüyor ama hayatıma şu an lens veya gözlükle devam edebiliyorum."

Mesleğine 6 ay kadar ara verdiğini anlatan Özmen, zorlu süreçte kendisine en çok eşinin ve çocuklarının destek olduğunu belirtti.

Gözünde derinlik kavramı olmadığı için zorluklar yaşadığını ve hastanede basamak saymaya başladığını dile getiren Özmen, sakin yaşamayı ve düşmemek için adımları sakin atmayı öğrendiğini söyledi.

"Hemşirelik vicdanıma vicdan ekledi"

Sadece serum takmak veya iğne yapmak değil, hasta olmadan önce ve sonrasında hastanın rehabilitasyon sürecinde de hemşireliğin hep var olduğunu vurgulayan Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu anlayınca diyorsunuz ki palyatifte bana ihtiyaç var. Benim bu düşünceme ihtiyaç var. İnsanlara bunu vermek zorundayım. Bize ihtiyaç olana aslında biz yardım eliyiz. Bazen ağlamak istediğinde bir omuz olmamız, elini tutmamız ve bazen sadece 'günaydın' dememiz, biz bunun için varız. Ona bir serumdan, bir ilaçtan çok daha fazlasını verebilecek durumdayız. Bir 'günaydın' ile gününü çok ağrısız ve muhteşem geçirebilir palyatifte kalan bir hasta. Benim bu süreci yaşamam hemşirelik hizmetini vermemde engel değil. Hatta görüş açımı daha da genişletmemi sağladı. Hastalara daha fazla yardım ve destek vermemin önünü açtı. Onlara daha farklı açıdan bakmayı öğrendim. Bu asla bir engel değil. Beni hemşirelik mesleğine daha bağlı bir hale getirdi."

Özmen, hemşirelik mesleğinin kendisine merhamet ve vicdan duygusu kattığını anlattı.

Palyatif servisinde hayatlara dokunduklarına dikkati çeken Özmen, "Hemşirelik vicdanıma vicdan ekledi. Merhamet ve sorumluluk duygumu artırdı. İnsanların ilk anlarına nasıl tanıklık ediyorsak, son nefes vermelerine kadar tanıklık eden büyük bir yelpaze süreci palyatifte hemşirelik. Mutlaka ya onlar bize ya biz onlara kol kanat geriyoruz ya da hayatlarımıza dokunuyoruz ve farklı şeyler öğreniyoruz. Her gün öğrenmeyle kapanıyor gün." ifadelerini kullandı.