Özel Yurtlarda Sağlık Personeli Zorunluluğuna Yargı Onayı

Öğrenci yurtlarında yaşanan sağlık sorunları ve acil durum tartışmaları sürerken, özel yurtlara yönelik önemli bir yargı kararı netleşti. Özel öğrenci yurtlarında hemşire yardımcısı ya da acil tıp teknisyeni/teknikeri görevlendirme zorunluluğu yargı tarafından hukuka uygun bulundu.

Memur Sendikalarında Yüzde 2 Barajı Resmen Kalktı: Danıştay’dan Emsal Nitelikte Karar
Memur Sendikalarında Yüzde 2 Barajı Resmen Kalktı: Danıştay’dan Emsal Nitelikte Karar
İçeriği Görüntüle

Karar, bir yandan özel yurt işletmecilerinin maliyet itirazlarını boşa çıkarırken, diğer yandan binlerce öğrencinin barındığı bu kurumlarda sağlık güvenliği açısından güçlü bir mesaj niteliği taşıyor.

Yargının Gerekçesi: “Öncelik Öğrencinin Sağlığı”

Yargı merciinin değerlendirmesinde, özel yurtların yalnızca barınma hizmeti sunan ticari işletmeler gibi görülemeyeceği vurgulanıyor. Özellikle:

  • Yurtlarda kalan öğrencilerin çoğunun reşit olmayan gençler olması,

  • Ailelerinden uzakta, kalabalık ortamda yaşamaları,

  • Acil müdahale gerektiren sağlık sorunlarının ani gelişebilmesi

nedenleriyle, bu kurumlarda sağlık alanında asgari bir profesyonel desteğin zorunlu olduğu vurgulanıyor.

Bu çerçevede, hemşire yardımcısı ya da acil tıp teknisyeni/teknikeri bulundurulması, “işletmeye ağır bir yük getiren keyfi bir şart” değil, toplumsal fayda ve öğrenci sağlığını koruma amacı taşıyan düzenleme olarak yorumlanıyor.

Özel Yurtlar İçin Ne Değişecek?

Kararla birlikte, özel yurt işletmelerinin şu başlıklarda adım atması kaçınılmaz hale geliyor:

  • Kurum bünyesinde hemşire yardımcısı, ATT veya acil tıp teknikeri istihdam etmek,

  • Gece–gündüz nöbet planlarını, yurt kapasitesine göre yeniden düzenlemek,

  • Öğrencilere yönelik sağlık bilgilendirmesi ve ilk yardım sürecini yapılandırmak,

  • Acil durumlarda sağlık personelinin devreye gireceği net bir işleyiş oluşturmak.

Bazı büyük yurtların halihazırda benzer kadroları bulundurduğu bilinirken, küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu kararla birlikte organizasyon ve mali planlamalarını gözden geçirmesi gerekecek.

“Maliyet” İtirazı Yerini “Sorumluluk” Vurgusuna Bırakıyor

Özel yurt temsilcileri uzun süredir, sağlık personeli zorunluluğunun ek maliyet getirdiğini ve özellikle düşük kapasiteli yurtlar için ağır bir yük oluşturduğunu savunuyordu.

Yargının verdiği son karar ise, tartışmayı “maliyet” ekseninden çıkarıp “sorumluluk” zeminine taşıdı. Öğrencilerin barındığı kapalı alanlarda:

  • Ani gelişen rahatsızlıklara ilk müdahale,

  • Kronik hastalığı olan öğrencilerin takibi,

  • Psikososyal açıdan riskli durumların erken fark edilmesi,

gibi kritik başlıkların önemine dikkat çekildi. Böylece, sağlığın ticari kaygıların gerisine itilemeyeceği bir kez daha altı çizilmiş oldu.

Hemşire Yardımcısı ve ATT İçin Yeni İstihdam Kapısı

Kararın sağlık personeli açısından da önemli bir boyutu bulunuyor. Özellikle:

  • Hemşire yardımcısı unvanına sahip mezunlar,

  • Acil tıp teknisyenleri ve teknikerleri,

için özel yurtlar yeni bir istihdam alanı haline geliyor.

Bugüne kadar ağırlıklı olarak hastane, aile sağlığı merkezi, özel klinik ve ambulans hizmetlerinde istihdam edilen bu meslek grupları, artık öğrenci yurtlarında da düzenli çalışma imkânına kavuşabilecek. Bu durum hem iş güvencesi hem de çalışma alanlarının çeşitlenmesi açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Öğrenciler ve Aileler Karardan Memnun

Kararın, özellikle çocuklarını başka şehre okumaya gönderen aileler açısından rahatlatıcı bir etkisi var. Aileler:

  • Yurt ortamında profesyonel sağlık personeli bulunmasını,

  • Gece saatlerinde bile yaşanabilecek acil durumlarda bir uzmanın hızla müdahale edebilmesini,

  • Öğrencilerin sağlık sorunlarının geç fark edilmesinin önüne geçilmesini

önemli bir güvence olarak görüyor.

Öğrenciler ise, yurt içinde yaşanan rahatsızlık, bayılma, kriz, travma gibi durumlarda “ne yapacağız” paniği yerine, başvurabilecekleri bir sağlık sorumlusunun varlığından memnun.

Sağlık ve Eğitim Politikalarına Mesaj: “Risk Alanı Değil Güvenli Alan”

Özel yurtlarda sağlık personeli zorunluluğuna ilişkin verilen bu karar, yalnızca bir idari düzenlemeyi onaylamakla kalmıyor; aynı zamanda sağlık ve eğitim politikalarına da net bir mesaj veriyor:

  • Öğrencilerin barındığı yurtlar, “maliyet hesabı yapılan ticari alanlar” değil, güvenli yaşam alanları olarak tasarlanmalı.

  • Barınma hizmeti ile birlikte, sağlık ve güvenlik tedbirleri de bir bütün olarak planlanmalı.

  • Yurt standartları belirlenirken, sadece oda sayısı ve fiziki kapasite değil, sağlık hizmetine erişim koşulları da kriter haline gelmeli.

Bu bakış açısı, önümüzdeki süreçte hem mevzuat düzenlemelerinde hem de yeni açılacak yurt projelerinde daha sık karşımıza çıkacak gibi görünüyor.

Sonuç: Yurtlarda Sağlık Güvencesi Güçleniyor

Özel yurtlarda hemşire yardımcısı veya acil tıp teknisyeni/teknikeri görevlendirme zorunluluğuna yargıdan gelen onay, öğrenci sağlığı için önemli bir dönüm noktası niteliğinde.

Kararla birlikte:

  • Öğrenci yurtlarında sağlık hizmetine ilk temas noktası güçleniyor,

  • Sağlık meslek grupları için yeni istihdam alanları açılıyor,

  • Ailelerin “Çocuğum yurt ortamında başına bir şey gelirse ne olacak?” kaygısı bir nebze olsun azalıyor.

Özel yurt işletmecilerinin, bu kararı yalnızca bir yükümlülük olarak değil, öğrenci ve aileye karşı bir güven taahhüdü olarak görmesi; hem sektörün itibarı hem de toplum sağlığı açısından kritik önem taşıyor.