Bilimsel Standartlar Çiğneniyor: Hemşire-Hasta Oranı 1/7’ye Dayandı

Sahadan gelen bilgilere göre yoğun bakım birimlerinde 3 hemşire aynı anda 15 hastaya bakım vermek zorunda bırakılıyor. Buna ek olarak her nöbette sedyede +4/+5 hasta daha eklendiği, yoğun günlerde bu sayının +7’ye kadar çıktığı bildiriliyor.

Bu durum, Sağlık Bakanlığı mevzuatına göre 2. basamak yoğun bakımlarda olması gereken 1/2 hemşire-hasta oranının açık ihlali anlamına geliyor. Mevcut tabloda oran bazı günler 1/5 hatta 1/7 seviyelerine kadar yükseliyor.

Hasta Güvenliği ve Çalışan Sağlığı İçin Büyük Risk

Yoğun bakım servislerindeki personel yetersizliği, hem tıbbi hem etik açıdan yüksek riskli sonuçlar doğuruyor.
Uzmanlara göre bu tablo:

doğrudan zemin hazırlıyor.

Uzman değerlendirmeleri, yaşanan durumun “geçici yoğunluk” ya da “olağan personel eksikliği” olarak açıklanamayacağını; asıl sorunun planlama ve yönetim süreçlerindeki yapısal zafiyet olduğunu gösteriyor.

Sedyede Hasta Takibi: Yoğun Bakım Mantığıyla Bağdaşmıyor

Bilgilere göre yoğun bakımda fiziki yatak kapasitesi dolduğu hâlde hasta kabulü devam ediyor ve sedyede hasta takibi yapılıyor. Bu uygulama, hem ulusal hem uluslararası yoğun bakım standartlarına aykırı kabul ediliyor.

Sedyede izlenen hastaların:

  • Monitörizasyonu yetersiz oluyor,

  • Acil müdahale süresi uzuyor,

  • Çalışanların iş yükü katlanıyor.

Bu durum hastalar için hayati risk, çalışanlar için ise çökme noktasında bir iş yükü anlamına geliyor.

Acil Müdahale Gerektiren Başlıklar

Uzmanlar ve sahadaki sağlık çalışanları; krizin büyümemesi için yetkililerin ivedilikle şu adımları atmasını istiyor:

  • Koroner Yoğun Bakım’daki hemşire eksikliğinin derhal giderilmesi

  • 2. basamak yoğun bakım standartlarının eksiksiz uygulanması

  • Sedyede hasta takibi uygulamasının sonlandırılması

  • İş yükü için kapsamlı risk analizi ve yeni planlama yapılması

  • Çalışan güvenliğini önceleyen kurumsal yaklaşımın hayata geçirilmesi

Gecikmenin geri dönüşü olmayan klinik sonuçlara yol açabileceği vurgulanıyor.

Ulusal Ölçekte Sistem Sorunu: Yetkililere Açık Çağrı

Adana Şehir Hastanesi’nde ortaya çıkan durum, yalnızca bir kurumun personel sorunu değil; Türkiye’nin yoğun bakım planlamasına ilişkin ulusal ölçekteki yapısal bir sorun olarak değerlendiriliyor.

Bu nedenle yetkililere açık çağrıda bulunuluyor:

  • Sağlık Bakanı,

  • TBMM Sağlık, Aile, Çalışma Komisyonu,

  • İktidar ve muhalefet milletvekilleri,

  • Yönetim Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Personel Genel Müdürlükleri,

  • İl sağlık yöneticileri

personel krizini çözmek için acilen harekete geçmeye davet ediliyor.

“Yoğun Bakımda Standartların 3–4 Kat Üzerine Çıkılması Kabul Edilemez”

Uzmanlara göre yoğun bakım gibi yüksek riskli bir birimde hemşire başına düşen hasta sayısının bilimsel sınırların 3–4 katına çıkması, hizmet kalitesi ve hasta güvenliği açısından kırmızı alarm anlamına geliyor.

“Bu yükü hemşirelerin omuzlarına bırakmak ne etik, ne bilimsel, ne profesyonel olarak kabul edilebilir.”

Türkiye’nin sağlık sisteminin bu krizi görmezden gelerek sürdürülebilir olamayacağı ifade edilirken, yetkililerin “bugün, şimdi, gecikmeden” sorumluluk almaları gerektiği vurgulanıyor.