Yüzde 15.11'lik Reel Kayıp
Sendikanın yaptığı hesaplamalara göre, bu üç yılın sonunda memurların maaşlarındaki toplam reel kayıp yüzde 15.11'e ulaştı. Bu durum, en düşük memur maaşında aylık 7.555 TL, yıllık ise 90.660 TL'lik bir kayba neden oldu. Demirel, hükümetin 2026 yılı için sunduğu zam teklifinin bu büyük kaybı karşılamaktan çok uzak olduğunu ifade etti.
Hükümetin Teklifi Yetersiz
Hükümetin 2026 yılı için sunduğu ilk 6 ay için yüzde 11, ikinci 6 ay için yüzde 7 ve taban aylığına 1.000 TL zam teklifine tepki gösteren Demirel, bu teklifin memurların alım gücünü artırmayacağını savundu. Sendika olarak, taban aylığının 1.000 TL yerine 8.555 TL olarak belirlenmesini ve geriye dönük 90.660 TL'lik kaybın telafi edilmesini talep ettiklerini belirtti. Ayrıca, kamu işçilerinde olduğu gibi memurlara da enflasyon farkı ve reel kayıp ödemesi yapılması gerektiğini vurguladı.
"Doğmamış Çocuğa Don Biçmek" Benzetmesi
Demirel, memur maaşlarının belirlenmesindeki mevcut sistemi eleştirerek, bu sistemi "doğmamış çocuğa don biçmek" benzetmesiyle tanımladı. İşçilerin gerçekleşen enflasyona göre zam aldığını, ancak memurların iki yıl sonrasının tahmini enflasyon rakamlarına mahkûm edildiğini söyledi. Bu durumun, aslında bir zam değil, alım gücünü eriten bir "sıfır zam" olduğunu belirtti.
4688 Sayılı Kanun'da Değişiklik Talebi
Demirel, sorunun temelinde 4688 sayılı Sendikalar Kanunu'ndaki adaletsizliğin yattığını dile getirdi. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun 11 üyesinden 6'sının hükümeti temsil etmesinin, kurulun tarafsızlığını zedelediğini söyledi. Gerçek bir toplu sözleşme masasının kurulması için bu kanunda değişiklik yapılması gerektiğini belirten Demirel, emeği temsil eden sendikaların masada hükümetten en az bir üye fazla temsil edilmesi gerektiğini savundu.