Yönetmeliğin, hem hekimlerin mesleki yetkilerini hem de halkın sağlık hakkını zedelediğini savunan TTB, düzenlemenin tamamının yürürlükten kaldırılmasını talep etti.
“Yetki Karmaşası ve Anayasal Hak İhlali” Uyarısı
TTB’nin dava dilekçesinde, yönetmeliğin sağlık alanındaki görev dağılımını altüst ettiği vurgulandı. Dilekçede, hekimlik mesleğinin serbest icrası için gerekli olan bağımsız karar verme, meslek örgütüne bağlılık ve etik sorumluluk gibi kriterlerin göz ardı edildiği ifade edildi.
“Sağlık hizmetlerinde teşhis ve tedavi yetkisi 1219 sayılı kanun çerçevesinde sadece tabiplere aittir. Ancak bu yönetmelik, yetki ve sorumluluk dengesini bozarak, meslekler arası ayrımı flu hale getirmektedir.”
Uzmanlık Derneklerinden De Tepki
Dava açılmadan önce TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK) aracılığıyla birçok uzmanlık derneğinin görüşü de alındı. Uzmanlar, düzenlemenin sağlık hizmetlerinin niteliğini düşüreceği, meslek içi hiyerarşiyi ve hasta güvenliğini tehlikeye atacağı görüşünde birleşti.
“Yasal Boşluk Oluştu”
TTB, düzenlemenin sadece yetki gaspına neden olmadığını, aynı zamanda mevzuatta boşluk yarattığını belirtti. Özellikle teşhis-tedavi süreçlerinde sorumluluk alanlarının belirsizleştiği ve bunun ileride ciddi hukuki sorunlara neden olabileceği ifade edildi.
